14 Nisan 2019 Pazar

Kitap İncelemesi: Evet, Boyun Eğmeden Anlaşmaya Varmak

Bir insanın günlük yaşamını ele aldığımızda en önemli hususlardan birisinin iletişim olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bakkal Mehmet Amca’dan iş hayatımızdaki diğer insanlara kadar…
Herkes iletişim kuruyor ama herkes gerçekten anlaşabiliyor veya uzlaşabiliyor mu?

Bir düşünün siz ne kadar kendi düşüncelerinizi ifade ederek karşı tarafta etki yaratıp sizin düşüncelerinizi benimsemesini sağlayabiliyorsunuz?

Yaşantınıza baktığımızda insanların sizin düşüncelerinizi desteklemediğinizi ya da düşüncelerinizi ifade ettiğinizde karşı tarafta yeterli bir tesir uyandıramadığınızı düşünüyor musunuz?

Yukarıdaki sorularımın daha fazlasını kitabın içeriğinde bulabilirsiniz. Bu kitabı okuyarak, insanlarla iletişimizde bir adım daha öne geçebilirsiniz, tabi ki deneyerek.

Kitapta da vurgulandığı ve giriş cümlesinde yazdığı gibi “Hoşunuza gitsin veya gitmesin siz bir müzakerecisiniz. Müzakere hayatın gerçeği”. Evinizde ailenize, iş hayatında meslektaşlarınıza ve her yerde evet, siz bir müzakerecisiniz. 

Kitabın temel içeriği, ikna/uzlaşma üzerine kurulu bir bütünden oluşmaktadır. Size her şeyi bir teori olarak sunmuyor, insanların yaşantılarından örnek vererek uygulanabilirliğini gözler önüne seriyor. Örneğin, ev sahibi ile kiracısı arasında yaşanan yıl sonundaki zam görüşmeleri. Ev sahibi kiraya zam yapacaktır, kiracı ise zam geleceğini bilecektir ama daha az kirayı nasıl ödeyeceğini düşünecektir. Bu örnekte olduğu gibi kitapta, günlük hayatımızda rahatça görebileceğiniz veya yaşayabileceğimiz bir olay üzerine müzakere yöntemlerini, yaklaşım açılarını ele alıyor.

Normal hayatta kişilerin görüşmelerinde sert ve yumuşak olmak üzere 2 tarz durum sergileyerek görüşmelerini sürdürmekle birlikte kitapta aslında çoğu insanların bildiği fakat kelimelere dökemediği bir tarzı daha ortaya koyuyor: Prensipli tarz.

Kitabın içeriği 5 bölümden oluşuyor: birinci bölüm, iyi bir müzakereci olarak pozisyonlar üzerinde pazarlık yapılmaması gerektiğini, yani insanların içinde bulunduğu konumlar üzerinden görüşmelerini sürdürmemesi durumu. İkinci bölümde, insanları problemlerden ayrı tutmanın gerekliliğini ortaya koyuyor. Burada, ortada bir sorun olduğunda direkt insanlar üzerinden sonuç çıkarmamanın gerekliliğini dile getiriyor. Yapılan görüşmelerde pozisyonlara değil, menfaatlere odaklanmanın temelini ele alıyor. Olaylarda kişilerin menfaatlerinin hangi doğrultuda olduğu ve bunları belirlemeniz için karşı tarafa sorular yöneltmenize dair içerikler bulunuyor.  Karşılıklı kazançlar için seçeneklerin orta konulması gerekliliğini ele alıyor. Böylece, sorunları kişileştirmekten uzakta win-win felsefesiyle hareket ortamı sağlıyor. Üçüncü bölümde, bazı soruları sizin ağzınızdan karşı tarafa size yöneltilerek cevaplar aranıyor bu sorumlar: Uzlaşmada diğer taraf daha güçlüyse ne olur?, Diğer taraf oyuna katılmazsa ne yapmalı?, Diğer taraf uzlaşma esnasında çirkin taktikler kullanırsa ne yapmalı?. Dördüncü bölümde, kitabın düşüncelerinizin ve yaptığınızın farkına varmanızı sağlayarak, öğrenmenize yardımcı olabileceği, ancak kimsenin size beceri kazandıramayacağı, bunu ancak kendinizin yapabileceğini belirtiyor.  Son bölümde ise kitap hakkında sorulan 10 soruya cevap veriyor. Bu sorular adil olmak ve prensipli müzakerelerle ilgili sorular, insanlarla ilgili karşılaşılan sorular, taktik soruları ve güçle ilgili sorulardır.

Genel itibarıyla, gelişime açık bir bireyseniz, farkındalığınızı artırmak ve etkili bir iletişimle müzakereci yönünüzü geliştirmek istiyorsanız bu kitabı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. Kitap sıradan kişisel gelişim kitabı değildir. Etkileyici ve uygulanabilirliği yüksek içeriklere sahip bir oluşumdur. Şundan emin olabilirsiniz ki sıkılmadan ve sindirerek okuduğunuzda bir de okuduklarınızı uygulamaya çalıştığınızda iletişiminizdeki ve etkileyicilikteki gücünüzün arttığını göreceksiniz ve başkaları tarafından fark edileceksiniz. 

7’den 70’e herkese tavsiye ederim. İyi okumalar.
 

Kitabın Künyesi
Yazarlar: Roger Fisher, William Ury, Bruce Patton
Yayınevi: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Baskı Sayısı: 3
Sayfa Sayısı: 219

22 Şubat 2019 Cuma

IBAN / International Bank Account Number


Günümüzde bankalarla işi olmayan, bankaya işi düşmeyen var mı? Bu sorunun cevabı %100 hayır olacaktır. Peki, bankacılıkta bir kavramı her zaman duyarız ama ne olduğu hakkında bilgimiz var mı? Nedir o kavram diyenler aslında biliyorlar, “IBAN”. Gelin “IBAN”a daha yakından bakalım.

Bu yazımı okuduktan sonra neler öğreneceksiniz;

IBAN Nedir?

IBAN Neden Kullanılır?

IBAN Kaç Hanelidir?

IBAN’ı Nasıl Öğrenebilirim?

IBAN Nedir?

IBAN, “International Bank Account Number” kelimelerinin baş harflerinden oluşmakta olup, uluslar arası banka hesap numarası olarak bilinir.

IBAN Neden Kullanılır?

IBAN ilk kez Avrupa Birliği düzenlemeleri ile gündeme gelmiştir. Gündeme gelme ve IBAN kullanma nedenlerini ise aşağıdakiler gibi sıralanabilir;
  • Para transferlerinin güvenliğini sağlamak,
  • İşlemleri hızlı bir şekilde gerçekleştirmek,
  • İşlemleri hatasız olarak yapmaktır.
IBAN Kaç Hanelidir?

IBAN, ülkeden ülkeye değişmekle birlikte en fazla 34 haneden oluşmaktadır. 2010 yılından itibaren Türkiye’de uygulamaya giren IBAN ülkemizde 26 haneden teşkildir.

Örnek IBAN;


T
R
1
2

3
4
5
6
7

8

1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
2
3
4
5
6
7
A
B

C

D

E



A: Ülke kodunu,

B: Kontrol basamaklarını,

C: Banka kodunu

D: Rezerv alanını,

E: Hesap numarasını gösterir.


IBAN’ı Nasıl Öğrenebilirim?


IBAN numaranızı;

  • İnternet bankacılığından,
  • Mobil bankacılıktan,
  • Şubenizden,
  • Çağrı merkezlerinden, 
öğrenebilirsiniz.


Şunlara da göz atabilirsiniz;


18 Şubat 2019 Pazartesi

Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı / Corporate Governance

Bu yazımı okuduktan sonra neler öğreneceksiniz;

Kurumsal Yönetim Nedir?
Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı Nedir ve Nasıl Alınır?
Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı Sınavı Kaç Modülden Oluşur ve Konu Başlıkları Nedir?
Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansını Alınca Nerelerde Çalışabilirim?
Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı Sınavına Nasıl Çalışır?

Kurumsal Yönetim Nedir?

Kurumsal yönetim kavramı için birçok kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından farklı tanımlamalar yapılmakla birlikte temel konusu bir şirketin yönetim kurulunu, paydaşlarını ve menfaat sahiplerini arasındaki ilişkiyi ele almaktadır. 

Kurumsal yönetim kavramı OECD tarafından şu şekilde tanımlanmaktadır;

Kurumsal yönetim, bir şirketin yönetimi, yönetim kurulu, hissedarları ve diğer menfaat sahipleri arasındaki biz dizi ilişkiyi kapsar. Kurumsal yönetim, makroekonomik politikalardan, ürün ve faktör piyasalarındaki rekabet düzeyine kadar firmaların faaliyetlerini biçimlendiren bir dizi unsurdan oluşan daha geniş bir ekonomik çerçevenin içinde yer almaktadır. Kurumsal yönetimin çerçevesi aynı zamanda yasal, düzenleyici ve kurumsal faktörlere dayanır.

Kurumsal Yönetim Lisansı Nedir ve Nasıl Alınır?

Kurumsal yönetim derecelendirme lisansı SPK tarafından belirlenen bazı şartlar çerçevesinde bazı kurumlarda çalışmak için gerekli olan bir belgedir. Bu lisansı alabilmek için “Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu (SPL)” tarafından düzenlenen Kurumsal Yönetim Derecelendirme Sınavına girmiş ve tüm modüllerden başarılı olmak gerekir.

Bu lisansı alabilmek için en az 4 yıllık lisans mezunu olmak ve tüm konu başlıklarından en az 50 puan alıp, sınav ortalamasının 60 üzeri olması gerekmektedir.

Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı Sınavı Kaç Modülden Oluşur ve Konu Başlıkları Nedir?

Kurumsal Yönetim Derecelendirme Sınavı 5 adet modülden oluşmaktadır. Modül konu başlıkları ise şu şekildedir;
  • Geniş Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları
  • Temel Finans Matematiği ve Değerleme Yöntemleri
  • Ticaret Hukuku
  • Muhasebe ve Finansal Raporlama
  • Kurumsal Yönetim
Lisansı alabilmek için yukarıdaki 5 adet dersin her birinden en az 50 puan almak ve aritmetik ortalamasının 60 puan olması gerekmektedir(Sınavda her konu başlığında 25 adet çoktan seçmeli soru bulunmaktadır).

Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansını Alınca Nerelerde Çalışabilirim?

Kurumsal yönetim lisansını alınca SPK tarafından tabi tutulan kurumsal yönetim şirketlerinde, yatırımcı ilişkileri bölümünde uzman, yönetici gibi pozisyonlarda çalışılabilir.

Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı Sınavına Nasıl Çalışır?

Öncelikli olarak bir bankada veya başka bir finansal kuruluşta çalışıyorsanız ve bulunduğunuz kurum SPK Lisanslarına tazminat ödüyorsa, kredi derecelendirme ve kurumsal yönetim dersi ile ortak olan 4 adet modüle ağırlıklı olarak çalışmanızı öneririm. Çünkü ortak modüller sadece bu 2 lisans için değil diğer lisans içinde ortak modüldür. Eğer ortak modüllerden başarılı olursanız diğer birkaç dersten başarılı olmanız sizin birkaç lisansı birlikte almanızı sağlar.

Tek oturumda tüm dersleri verip başarılı olmak mümkündür. Bunun içi düzenli çalışmak ve her konu başlığının sonunda yer alan sorulara göz atmaktır. Ayrıca, SPK Lisanslama sınavlarına çalışırken muhakkak “Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu” sitesinde yer alan çalışma notlarının baz alınarak çalışılması gerektiğini belirtmek isterim. Piyasada birçok kaynak bulunmakta olup, en önemli ve öğretici kaynak kurumun kendi sitesinde yer alan çalışma notlarıdır. Sitedeki çalışma notlarını okuduktan sonra pekiştirmek amaçlı piyasa bulunan test kitapları tercih edilebilir. Söylemekte yarar var, tüm dersleri geçmek için illaki başka bir kaynağa ihtiyaç yoktur. Sadece çalışma notlarını okuyarak da başarılı olabilirsiniz. 

Şunlara da göz atabilirsiniz;

27 Ocak 2019 Pazar

Ticari Alacakların Önemi


Sizce bir işletmede en önemli olan sadece satış yapmak mı yoksa satış yapılan ürünün tahsilatını yapmak mı? Her biri kendi içinde elzem olan bu durum birçok işletme için piyasa koşullarına göre şekillenmektedir. Gelin, bir işletmenin ticari alacaklarına göz atalım!

Bu yazımı okuduktan sonra neler öğreneceksiniz;
 
Ticari alacak nedir?
Ticari alacak devir hızını nedir ve nasıl hesaplanır?
Ticari alacak tahsil süresi nedir ve nasıl hesaplanır?
Ticari alacakların yaşlandırması nedir?
Ticari alacakların önemi nedir?
Ticari alacakların tahsil yönetimi nasıl yapılabilir?

Ticari Alacak Nedir?

Ticari alacak, işletmenin ticari faaliyetleri sonucu oluşan senetli ve senetsiz alacaklarıdır. Bu alacaklar 1 yıl içerisinde paraya dönüşmesi öngörülen alacaklardan teşkildir. Tek düzen muhasebe kayıtlarında senetli alacaklar 120 Alıcılar kodu ile senetli alacaklar ise 121 Alacak Senetleri kodu ile takip edilir.

Ticari alacak devir hızı nedir ve nasıl hesaplanır?

Firmanın ticari faaliyetleri neticesinde oluşan alacaklarını tahsil edebilme hızına ticari alacak devir hızı denir. Diğer bir deyişle, ticari alacakların ne kadarının satışa dönüştüğünün göstergesidir. 

Ticari alacak devir hızının yüksek olması, satış yapıldıktan sonra o kadar hızlı sürede alacaklarını tahsil edebildiğinizi göstermekte, ticari alacak devir hızının düşük olması ise satış yapıldıktan sonra daha yavaş sürede alacaklarınızı tahsil edebildiğinizi göstermektedir. Alacak devir hızı şu şekilde hesaplanmaktadır;

Alacak Devir Hızı = Kredili Net Satışlar / Ticari Alacaklar(son 2 dönem ortalama ticari alacak)

Ticari alacak tahsil süresi nedir ve nasıl hesaplanır?

Ticari alacak tahsil süresi firmanın ticari alacaklarını ne kadar sürede tahsil ettiğini gösterir. Alacak tahsil süresi ortalama tahsil süresi olarak da bilinmekte olup, şu şekilde hesaplanır;

Alacak Tahsil Süresi = 360 / Alacak Devir Hızı

Ticari alacakların yaşlandırması nedir?

Vadeli çalışan sektörlerde satışı gerçekleşen ürünün tahsilatının ne zaman yapılacağını, ödeme süresi geçmiş ise ne kadar süre geçmiş olduğunun, kısacası alacaklarının belirli gün ve ay bazında sınıflandırılmasıdır.

Alacak yaşlandırmasının yapılmasında firma alacaklarını belirli periyotlara ayırabilir ve alacaklarının ne kadar sürede daha likit hale dönüşebileceğini görür. Örneğin, 30-60-90-180-360 şeklinde olabilir.

Firma yaşlandırma yöntemi ile alacaklarının tahsilini daha sağlıklı bir şekilde kontrol edebilir, finansal yönetimini alacaklarının vadesine göre yapabilir.

Ticari alacakların önemi nedir?

Ticari işletmelerin kurulma sebeplerinden en önemlisi kar amacı gütmesidir. Bu husus göz önünde bulundurulduğunda ticari alacakların tahsilinin önemi daha iyi anlaşılabilir. İşletmelerde ürün satışları ne kadar önemli ise satışı yapılan ürünlerini tahsili daha önemlidir. Bu açıdan bakıldığında, işletmeler önemli büyüklükteki alacaklarını tahsil edemezse nakit akışında ciddi problemler yaşayabilir. Nakit akışı neticesinde yabancı kaynak ihtiyacı artış gösteren firmanın finansal borçlanmasında(banka kredisi vb.) artış yaşanabilir. Yabancı kaynak bulunamaması durumunda ise firma temerrüde düşebilir, yükümlülüklerini yerine getirememesi sonucu iflas edebilir.

Ticari alacakların tahsil yönetimi nasıl yapılabilir?
Ticari alacakların yönetimi için;

  • alacak tahsiline yönelik bir alacak tahsil/takip birimi kurulabilir,
  • alacaklara 3. kişi/kurumlar tarafından sigorta yaptırılabilir,
  • borçlu olan firmalardan teminat alınabilir,
  • erken ödemelerde ve ödeme zorluğu çeken firmalara belirli iskontolar yapılabilir,
  • borçlu firmaların istihbaratı yapılarak, temerrüt durumlarına dikkate alınarak yakın takipte tutulabilir. 

Şunlara da göz atabilirsiniz:

Forward
PMI Endeksi/Satınalma Yöneticileri Endeksi